Objectives: There are only a handful of studies examining the clinical differences between patients with and without a family history of migraine. Our aim is to compare the descriptive and clinical properties of patients with and without a family history, and to investigate the association between the migraine burden and disease characteristics and disability of migraine.
Methods: A total of 530 consecutive patients diagnosed with migraine according to the International Headache Society criteria were enrolled into the study. Detailed systemic and neurological examinations, and blood pressure, weight, height, and body mass index measurements, clinical and demographical data, the visual analog scale, allodynia symptom checklist, and the Migraine Disability Assessment Scale (MIDAS) scores were recorded. The groups with and without a family history of migraine were compared statistically.
Results: Patients with a positive family history had a higher educational status (high school and higher) (p<0.05) and an increased triggering of pain with physical activity (p=0.013). The age at onset was earlier (p=0.049); disease duration was longer (p=0.030), and MIDAS scores were significantly higher (p=0.028) in patients with a family history of migraine.
Conclusion: Having a family history of migraine is associated with an earlier age at onset and a longer disease duration, in addition to an increased disability in these patients. The family history may be assumed as a marker of the genetic load in migraineurs; therefore, an early diagnosis and an appropriate management are essential in these patients to avoid migraine-related disability.
Amaç: Ailede migren öyküsü bulunan hastalarda bazı bireysel ve klinik özelliklerin, aile öyküsü olmayanlara göre farklı olabileceğini bildiren kısıtlı sayıda çalışma mevcuttur. Amacımız aile öyküsü olan ve olmayan migren hastalarını tanısal ve klinik özellikler bakımından karşılaştırmak, migren yükü ve migrene bağlı dizabiliteye olan etkilerini ortaya koymaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Uluslararası Baş ağrısı Derneği kriterlerine uygun olarak tanı almış 530 ardışık migren hastası dahil edildi. Hastaların detaylı sistemik ve nörolojik muayeneleri yapıldı, kan basıncı, ağırlık ve boy ölçümleri ve vücut kitle endeksleri hesaplandı, klinik ve demografik bilgileri, Vizüel analog skala (VAS), Allodini Semptom Anketi (ASC) ve Migrene bağlı dizabilite ölçeği (MIDAS) skorları kaydedildi. Aile öyküsü olan ve olmayan gruplar kendi aralarında istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
Bulgular: Pozitif aile öyküsü olanların eğitim düzeylerinin lise ve üzerinde olma oranları (p<0.05) ve ağrının fiziksel aktivite ile tetiklenmesi diğer gruba göre daha yüksek orandaydı (p=0.013). Hastalık başlangıç yaşı aile öyküsü olan grupta belirgin olarak daha erken (p=0.049), hastalık süresi daha uzun (p=0.030) ve MIDAS skorları daha yüksekti (p=0.028).
Sonuç: Ailede migren öyküsü bulunması, erken başlangıç yaşı ve daha uzun hastalık süresi ile ilişkili olup migrene bağlı dizabilite bu hastalarda belirgin olarak artmıştır. Aile öyküsü migrenli hastalarda genetik yüklülüğün bir işareti olarak düşünülerek bu hastalarda erken tanı ile doğru klinik yaklaşım, migrene bağlı kısıtlılığın engellenmesi açısından önem taşımaktadır.