BACKGROUND: Anaphylaxis during general anesthesia (GA) is rare; but increases morbidity and mortality. The investigation of suspected anaphylaxis is challenging since the patient is often exposed to a number of drugs within a few minutes.
CASE: Fortytwo years-old female, ASA II patient had multiple drug allergy (propofol, meperidine, bupivacaine, cefazolin, amoxiciline-clavulanate, metronidazole, flurbiprophen, levofloxacin, diclophenac). She previously had 9 operations under GA and experienced anaphylaxis culminating in internal care unit administration in two of them. She was scheduled for reconstruction of deep flexor tendon injury with plantar tendon graft of the left foot. However; GA or the combination of axillary brachial plexus and sciatic nerve block options were not seemed appropriate when the block failure, local anesthetic toxicity and anaphylaxis risks were taken into account. Therefore, the surgical plan was switched to the transfer of palmaris longus tendon of the left hand and the anesthesia decision was made to perform only axillary brachial plexus block with non-allergic agents.
After sedation; axillary artery, vein, median, ulnar, radial and musculocutanous nerves were visualized with the high frequency linear probe in the axillary region. Twentyone mL (10mL 2% lidocaine(200 mg), 10mL 2% prilocaine(200 mg) and 1mL adrenaline(100 mcg)) was administered by using in-plane technique. After the adequate block, operation was completed uneventfully. The patient had only 500mg of IV paracetamol twice during the first 24hours postoperatively(NRS≤5).
CONCLUSION: This case is presented to emphasize that anesthesia and surgical team communication and the use of alternative anesthesia techniques improve patient safety.
GİRİŞ: Genel anestezi (GA) esnasında anafilaksi gelişimi nadirdir; ancak morbidite ve mortaliteyi arttırır. Hasta birçok ajana aynı anda maruz kaldığı için gelişen anafilaksinin sebebini anlayabilmek oldukça zordur.
OLGU: 42 yaşında ASA II kadın hastanın çok sayıda ilaca allerjisi (propofol, meperidin, bupivakain, sefazolin, amoksisilin-klavulanat, metranidazol, fluriprofen, levofloksasin, diklofenak) mevcuttu. GAA’nda 9 operasyon geçirmiş ve bunların ikisinde anafilaktik reaksiyon sebebi ile post-operatif yoğun bakım ünitesinde kalmıştı. Cerrahi planı kesilmiş olan sol el derin fleksör tendonunun sol ayaktan alınan plantar tendon grefti ile onarımı şeklinde yapılmıştı. Ancak; uygulanması gereken GA veya aksiller brakiyal pleksus ile siyatik sinir blok kombinasyonu seçeneklerinin anafilaksi, blok başarısızlığı ve lokal anestetik toksisitesi gibi risklerinin olduğu düşünüldü. Anestezi ve cerrahi ekiplerinin anamnezi tekrar değerlendirmesi sonrası, cerrahi planı aynı koldan alınan palmaris longus tendon greftinin kullanılması ve anestezi planı allerjik olmadığı düşünülen ajanlarla aksiller brakiyal pleksus bloğu uygulanması şeklinde değiştirildi.
Sedasyon sonrası aksiller arter, ven ile median, ulnar, radial ve muskulokütan sinirler yüksek frekanslı lineer prob ile aksiller bölgede görüntülendi. Toplam 21mL (10mL %2’lik lidokain(200mg), 10mL %2’lik prilokain(200mg) ve 1mL adrenalin(100mcg)) in-plane teknik kullanılarak enjekte edildi. Yeterli blokaj sonrası operasyon sorunsuz olarak sonlandı. Hastaya postoperatif ilk 24saatte sadece 2defa 500mg parasetamol IV uygulandı(NRS≤5).
TARTIŞMA: Bu olgu sunumu; cerrahi ve anestezi ekiplerinin işbirliği içinde çalışmasının ve alternatif anestezi yöntemlerinin kulanılmasının hasta güvenliğini arttırdığını vurgulamak amacıyla hazırlanmıştır.