ISSN: 1300-0012 | E-ISSN: 2458-9446
Cilt : 36 Sayı : 2 Yıl : 2025
Hızlı Arama

CLOCKSS system has permission to ingest, preserve, and serve this Archival Unit

Ağrı Dergisi - Ağrı: 36 (2)
Cilt: 36  Sayı: 2 - 2024
ÖN SAYFALAR
1. 
Ön Sayfalar
Front Matter

Sayfalar I - X

DENEYSEL VE KLINIK ÇALIŞMALAR
2. 
Kronik kalça ağrısı olan hastalarda konvansiyonel analjeziklere dirençli kalça eklemi artiküler sinirlerinin perkütan puls radyofrekans ablasyonu
Percutaneous pulsed radiofrequency ablation of articular nerves of the hip joint in patients with chronic hip pain refractory to conventional analgesics
Sandeep Diwan, Anju Gupta, Parag Sancheti, Sahil Sanghvi, Suhrud Panchawagh
PMID: 38558402  doi: 10.14744/agri.2023.90236  Sayfalar 83 - 91
Amaç: Total Kalça Artroplastisi (TKA), komorbiditeleri olan hastalarda riskli bir teklif olabilir ve kronik kalça ağrısı (CKA) için sistemik analjezikler gerektirebilirler. Geleneksel ağrı ilaçları tam ağrı rahatlama sağlamayabilir veya kabul edilemez yan etkilere sahip olabilirken, etkili klinik sonuçlar için kalça artiküler sinirlerinin (KAS) puls radyofrekans (PRF) tedavisi önerilmiştir. Konvansiyonel sistemik analjeziklerdeki baz ağrısına kıyasla CKA’da PRF-KAS’ın etkinliğini belirledik.
Gereç ve Yöntem: Ağustos 2015 ve Aralık 2021 tarihleri arasında, şiddetli komorbidite durumları ve şiddetli kronik kalça ağrısı olan 31 yetişkin hastaya, tanısal bir blokajı takiben bir PRF-KAS işlemi uygulandı. Tüm 31 hasta, femoral ve obturator sinirlerin artiküler dallarına PRF aldı. Demografik parametreler, nümerik derecelendirme skalası (NDS), Harris Kalça Skoru (HKS), WOMAC skorları, bu skorların baz değerlerinden değişimi ve herhangi bir yan etki tedavi öncesi ve tedaviden sonra 1. gün, 1. hafta, 6. hafta ve 6. ayda kaydedildi.
Bulgular: PRF-KAS uygulanan tüm hastalar, 1. gün, 1. haftanın sonunda ve 6. haftada, baz değerlere kıyasla NDS, HKS ve WO-MAC skorlarında önemli bir iyileşme bildirdi (p<0.001). Çalışma süresince prosedür sonrası herhangi bir yan etki belgelenmedi.
Sonuç: PRF-KAS, kronik ağrı yönetimi için güçlü bir alternatiftir ve ilişkili komorbidite durumları göz önünde bulunduruldu-ğunda artroplastiden mahrum bırakılacak hastalarda fiziksel işlevselliği ve günlük aktiviteye dönüşü artırır.

3. 
Perkütan nefrolitotomi uygulanan hastalarda erektör spina düzlem bloğun operasyon sonrası ağrıyı azaltma ve hasta memnuniyeti açısından değerlendirilmesi: Randomize klinik çalışma
Evaluation of erector spinae plane block in patients undergoing percutaneous nephrolithotomy in terms of postoperative pain reduction and patient satisfaction
Abdulhakim Şengel, Nuray Altay, Mehmet Demir
PMID: 38558395  doi: 10.14744/agri.2023.24650  Sayfalar 92 - 99
Amaç: İntravenöz opioidler ve lokal anestezik infiltrasyonları, geleneksel olarak postoperatif ağrıyı gidermek için kullanılır. Rejyonel anestezi alanındaki gelişmelerle birlikte, artık postoperatif analjezi için çeşitli yöntemler kullanılabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, perkütan nefrolitotomi (PCNL) uygulanan hastalarda hem intraoperatif opioid tüketimini hem de postoperatif analjezik kullanımını azaltmada erektör spina düzlem bloğunun (ESPB) etkinliğini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: PCNL yapılan toplam 60 hasta, ESPB uygulanan 30 hasta (Grup I) ve kontrol grubundaki 30 hasta (Grup II) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her biri 30 hastadan oluşan iki grup için intraoperatif ve postoperatif opioid kullanımları kaydedildi. Ameliyat sonrası 1, 3, 6, 12 ve 24. saatlerde elde edilen görsel analog skala (VAS) skorları ile hastaların ağrı düzeyleri değerlendirildi ve her iki gruptaki hastaların ameliyat sonrası memnuniyetleri sorgulandı ve birbirleriyle karşılaştırıldı.
Bulgular: Grup I ve Grup II hastaları arasında intraoperatif opioid gereksinimi (p=0,00), postoperatif ilk 24 saatteki analjezik gereksinimi (p=0,00), hasta memnuniyet durumu (p=0,00) ve postoperatif 1, 3, 6 ve 12. saatlerde elde edilen VAS skorları açısından anlamlı bir farklılık tespit edildi. Postoperatif 24. saatte elde edilen VAS skoru açısından anlamlı bir fark bulunmadı.
Sonuç: ESPB, ultrasonografi (USG) rehberliğinde uygulanabilen, PCNL uygulanan hastalarda belirgin postoperatif analjezi ve memnuniyet sağlayan basit ve kullanışlı bir tekniktir.

4. 
Akut herpes zoster'de ağrı tipi ve nöropatik ağrı bileşenleri
Pain type and neuropathic pain components in acute herpes zoster
Hanzade Aybüke Ünal, Neslihan Demirel Öğüt, Emel Güler, Alp Alptekin
PMID: 38558392  doi: 10.14744/agri.2023.03743  Sayfalar 100 - 105
Amaç: Bu çalışmanın amacı, akut herpes zoster (HZ) hastalarında ağrı tipini (nosiseptif veya nöropatik) ve nöropatik ağrı bile-şenlerini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2021 ile Ocak 2022 tarihleri arasında Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniğine başvuran akut HZ’li hastalar retrospektif olarak belirlendi. Cinsiyet ve yaşı içeren demografik veriler, döküntü lokalizasyonu, ağrı şiddeti ve nöropatik ağrı bileşenleri kaydedildi. Ağrı şiddeti ve nöropatik ağrı bileşenleri, sırasıyla Görsel Analog Skala (VAS) ve Douleur Neuropat-hique 4 (DN4) kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya toplam 58 hasta (33 kadın, 25 erkek) dahil edildi. DN4 anketine göre, 35 hastada (%60.3) nöropatik ağrı mevcuttu. Kaşıntı, yanma, iğne batması ve karıncalanma, diğer nöropatik ağrı belirti ve semptomlarından daha fazla deneyimlendi. Nöropatik ağrısı olan kadın hasta sayısı, erkek hastalara göre anlamlı olarak fazla saptandı (p=0.021). Döküntü dağılımı veya yaş ile nöropatik ağrı arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Kaşıntı, genç hastalarda anlamlı olarak daha fazla saptandı (p=0.02).
Sonuç: Nöropatik ağrı, akut HZ’li hastaların yarısından fazlasında mevcuttu ve kadınlarda daha yaygındı. Yaş, cinsiyet ve dö-küntü dağılımı açısından bazı nöropatik ağrı bileşenleri arasında farklılıklar mevcuttu. Bu çalışmanın bulguları, akut HZ’nin yönetimi ve tedavisi için yol gösterici olabilir.

5. 
Epidural steroid enjeksiyonlarının kadınlarda adet döngüsü üzerine etkileri: Gözlemsel bir çalışma
Effects of epidural steroid injections on menstrual cycle in women: An observational study
Savaş Şencan, Serhad Bilim, Merve Demirci, Osman Hakan Gündüz
PMID: 38558400  doi: 10.14744/agri.2023.66742  Sayfalar 106 - 112
Amaç: Bu çalışmanın amacı, epidural steroid enjeksiyonunun kadınlardaki menstrüel siklus üzerine etkisini araştırmak ve menstrüel değişiklikler yaşayanlarda risk faktörlerini belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Epidural steroid enjeksiyonu yapılan 18–55 yaş arası toplam 78 kadın retrospektif olarak incelendi. Hastalar telefonla aranarak epidural enjeksiyon sonrası adet döngülerinde bir değişiklik olup olmadığı soruldu. Demografik ve klinik özellikler, boy ve kilo, eğitim durumu, alkol ve sigara kullanımı, ek hastalıklar, çocuk sayısı, doğum kontrol yöntemi, sezaryen/doğum, düşük ve kürtaj öyküsü gibi veriler kaydedildi.
Bulgular: Servikal interlaminar epidural steroid enjeksiyonu yapılan 12 hastanın beşinde, lomber transforaminal epidural steroid enjeksiyonu yapılan 56 hastanın 27’sinde, lomber interlaminar epidural steroid enjeksiyonu yapılan iki hastanın birinde ve kaudal epidural steroid enjeksiyonu yapılan sekiz hastanın üçünde adet döngüsünde değişiklik görüldü. Obezite olan hasta sayısı, değişiklik gösteren hastalarda, olmayanlara göre daha fazlaydı ve bu istatistiksel olarak anlamlı bir farktı (sırasıyla %41,7 ve %14,3; p=0,007).
Sonuç: Çalışmamız, epidural steroid enjeksiyonlarının adet döngüsündeki değişikliklerle ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Obezite, epidural steroid enjeksiyonlarından sonra adet döngüsü değişiklikleri için bir risk faktörüdür.

6. 
Mastaljisi olan fibromiyalji ve mastalji hastalarında tedavi ile mastalji düzeliyor
Treatment of fibromyalgia among patients with mastalgia and fibromyalgia improved mastalgia
Tonguç Utku Yılmaz, Murat Inanır, Saffet Çınar, Sertaç Ata Güler, Nihat Zafer Utkan
PMID: 38558398  doi: 10.14744/agri.2022.58219  Sayfalar 113 - 119
Amaç: Bu çalışmanın amacı, altta yatan herhangi bir sebep bulunamayan mastalji hastalarında fibromiyalji taramasının yapılmasının önemi ve fibromiyalji tedavisinin mastalji üzerine etkisinin araştırılması.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, Kasım 2017 ile Kasım 2020 tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Polikliniğine meme ağrısı ile başvuran (n=120) hastalar üzerinde yapılmıştır. Bilinen kanser, sistemik romatolojik hastalık, geçirilmiş meme ameliyatı ve memesinde 3 cm’den büyük kitle olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmaya dahil edilen (n=30) hasta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümüne yönlendirilmiştir. Toplam 13 hasta fibromiyalji tanısı almıştır. On iki hasta 3 aylık selektif serotonin noradrenalin reuptake inhibitörü (Duloksetin) tedavisi almıştır. Hastaların tedavi öncesi ve sonrası hayat kaliteleri, Cardiff meme ağrı skorları, VAS skorları değerlendirilmiştir. Kalan 17 hasta mastalji nedeniyle takip edilmiştir.
Bulgular: Fibromiyalji ve sadece mastalji olan hastaların karşılaştırılmasında benzer demografik bulgular saptanmıştır. Üç ayın sonunda, meme ağrıları tamamen düzelmiştir. Duloksetin tedavisi sonrası hastaların VAS, ağrı noktaları, SF-36 skorları ve Cardiff meme skorlarında belirgin düzelme gözlenmiştir.
Sonuç: Sebebi açıklanamayan meme ağrılarında fibromiyalji akılda tutulmalıdır. Duloksetin tedavisi, mastalji ve fibromiyalji olan hastaların meme ağrısı ve hayat kalitesinde düzelme sağlamaktadır.

OLGU SERISI
7. 
Kalça osteoartritli hastalarda floroskopi eşliğinde üçlü kalça bloğu: Yeni bir yaklaşım
Fluoroscopy-guided triple hip block for patients with hip osteoarthritis: A new approach
Savaş Şencan, Rekib Saçaklıdır, Osman Hakan Gündüz
PMID: 38558396  doi: 10.14744/agri.2022.26878  Sayfalar 120 - 122
Kalça osteoartriti (OA) sıklığı toplumda yaklaşık %10 olup, genellikle yaşlı hastalarda özürlülüğe ve sosyal kısıtlılığa neden olmaktadır. Eklem içi enjeksiyonlar, kalça eklemi için en sık uygulanan girişimsel tedaviler arasındadır. Ayrıca, femoral ve obturator sinirin duyusal dallarının blokları, hem tanı hem de tedavi amaçlı etkili olduğu bildirilmiştir. Kalça eklemi ve duyusal dallar için tek iğne girişi ile işlem planlandı. Femoral sinirin duyusal dalı için iğne, anterior inferior iliak spine’nın altına doğru, kalça ekleminin anterolateral kenarına yakın, yaklaşık 45 derecelik bir açıyla ilerletildi ve kemik teması sağlandı. Sonrasında, obturator sinirin duyusal dalı için iğne, pubis ve iskium bileşkesinin altındaki alana doğru yaklaşık 45 derecelik bir açıyla ilerletildi, kemik teması sağlandı ve blok uygulandı. Son olarak, iğne femur baş-boyun bileşkesinin orta noktasına doğru daha dik bir açıyla ilerletildi ve kontrast madde sonrası eklem içi enjeksiyon yapıldı. Kalça osteoartritli 3 hastaya bu yöntem ile işlem yapıldı ve 3 aylık takipte iyilik sağlandı. Kalça eklemi ve periferik duyu dallarının tek iğne girişi ile bloke edilmesinin hızlı ve etkili bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Ancak, yöntemin etkinliğini ve güvenliğini belirlemek için prospektif kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.

OLGU SUNUMU
8. 
Transversus abdominis plan bloğuna bağlı büyük bir karın duvarı hematomu
A gross abdominal wall hematoma secondary to transversus abdominis plane block
Coşkun Araz, Özer Tuç, Adnan Torgay
PMID: 38558403  doi: 10.14744/agri.2021.92499  Sayfalar 123 - 125
Kronik karın duvarı ağrısının palyasyonu için ultrasonografi kılavuzluğunda yapılan TAP blok sonrasında gelişen ve koil embolizasyonu ile başarılı şekilde durdurulan karın duvarı hematomu ile ilgili deneyimimizin paylaşılması amaçlandı.

9. 
Periferal sinir stimülasyonu (PNS): Anterior kutanöz sinir sıkışma sendromu (ACNES) olgusu için geçerli ve kesin bir tedavi seçeneği
Peripheral nerve stimulation (PNS): A valid and definitive therapeutical option for a case of anterior cutaneous nerve entrapment syndrome (ACNES)
Ezio Amorizzo, Francesca De Sanctis, Gianni Colini Baldeschi, Fernando Ricci, Giustino Varrassi
PMID: 38558393  doi: 10.14744/agri.2023.07673  Sayfalar 126 - 128
Anterior kutanöz sinir sıkışma sendromu (ACNES), özgül bir anterior karın duvarı bölgesinde, orta ila şiddetli kronik ağrı, hiperestezi/hipoestezi ve ısı/soğuk algısında değişikliğe sebep olan, bir veya daha fazla interkostal sinirin ön dallarının innerve ettiği bölgeye atfedilebilen bir durumdur. Şu anda mevcut olan tedavi seçeneklerinden hiçbiri uzun vadede veya kesin olarak etkili olmamıştır. Son yıllarda, bu gibi saf duyusal nöropatileri, kablosuz periferal sinir stimülatörleri (PNS) implantasyonu ile tedavi etmeye başladık, modüler ve kişiselleştirilmiş analjezi güvenliğine ulaştık. İki yıldır 8. interkostal sinirin ACNES’inden muzdarip 41 yaşında bir erkek hastanın vakasını rapor ediyoruz. İlk olarak, 8. interkostal sağ sinirin anterior kutanöz dalının iki ardışık ultrason kılavuzluğunda tanısal bloklarını gerçekleştirdik ve ardından hastayı ultrason kılavuzluğunda sinir dekompresyonunu takiben nöromodülasyon ve darbeli-radyofrekans (PRF) uygulaması için seçtik. Tam istihdam, genç yaş ve tedavinin birkaç kez tekrarlanması gerekliliğini göz önünde bulundurarak, onu ultrason kılavuzluğunda Periferal Sinir Stimülasyonu (PNS) implantasyonu için değerlendirdik ve kablosuz elektrodu sağ 8. interkostal sinirin anterior dalına yerleştirdik ve tonik stimülasyonu 100 Hz PW 200 ms olarak programladık. Hasta, hemen ağrıda rahatlama bildirdi ve bu sorun için bir daha asla ilaç almadı, iki yıllık takipte. PNS, özellikle ACNES gibi sadece duyarlı nöropatilerde kronik nöropatik ağrının yönetiminde giderek artan bir rol oynamıştır. Bu tema üzerine gelecek araştırmaları destekliyoruz.

10. 
Mandibular sinir bloğuna sekonder gelişen nadir bir komplikasyon olan amaurosis ve geçici diplopi: Olgu sunumu
Amaurosis and transient diplopia, a rare complication secondary to mandibular nerve block: A case report
Mustafa Karaoğlan, Bilge Küçükçay, Levent Ertuğrul İnan
PMID: 38558394  doi: 10.14744/agri.2021.11129  Sayfalar 129 - 132
Mandibular sinir bloğu sonrası görülebilecek nadir yan etkilerden biri ve en dramatik sonuçlara sahip olan komplikasyon, oküler komplikasyonlardır. Mandibular sinir bloğu genellikle diş hekimleri tarafından uygulandığından, bu komplikasyon çoğunlukla intraoral mandibular sinir bloğu sonrasında görülmektedir. Mandibular sinir, trigeminal sinirin üçüncü bölümüdür ve Gasser ganglionunun en kaudal ve lateraldeki kısmıdır. Foramen ovale aracılığıyla orta kranial fossadan çıkar. Bu bölgede, koronoid çıkıntıdan geçerek yapılan bir blok yöntemi tanımlanmıştır. Genellikle anatomik belirteçler kullanılarak yapılan bu blok, trigeminal nevralji tedavisinde kullanılmaktadır. 42 yaşındaki kadın hasta, trigeminal nevralji tanısı ile maksiller ve mandibular blok için kliniğimize kabul edilmiştir. Lokal anestezik uygulamasının hemen ardından hasta, tamamen görme kaybı yaşadığını belirtmiştir. Görme kaybı şikayeti yaklaşık 1 dakika sürdükten sonra, hastanın diplopi şikayeti 2 saat 10 dakika devam etmiştir. Bu vaka raporu, beklenmedik bir yan etki olarak ekstraoral teknikle uygulanan mandibular blok sonrasında or-taya çıkan oküler komplikasyonları sunmaktadır.

EDITÖRE MEKTUP
11. 
Kalça cerrahisinde cerrahi anestezi için üçlü blok: Lomber pleksus ve erektör spina plan blokları ile PENG bloğu kombinasyonu
Triple-block for surgical anesthesia in hip surgery: PENG block with combination of lumbar plexus and erector spinae plane blocks
Onur Balaban, Ali Eman, Bedirhan Günel, Ali Fuat Erdem
PMID: 38558401  doi: 10.14744/agri.2023.80217  Sayfalar 133 - 134
Makale Özeti |Tam Metin PDF

12. 
Parkinson hastalığında femoral ve siyatik sinir bloğu kombinasyonu
Use of femoral and sciatic nerve block combination in Parkinson’s disease
Sibel Çatalca, Oya Yalçın Çok, Çiğdem Şimşek, Nesrin Bozdoğan Özyilkan
PMID: 38558397  doi: 10.14744/agri.2022.39260  Sayfalar 135 - 136
Makale Özeti |Tam Metin PDF