Objectives: The objective of this study is to investigate the frequency of low back pain and the relationship between low back pain and personal and occupational risk factors in hospital employees.
Methods: The study sample consisted of 270 nurses and 189 caregivers working in a university hospital. Demographic characteristics, low back pain history, and low back pain risk factors were queried by self-report questionnaires. The Biering-Sorensen Test was used to evaluate the endurance of trunk extensor muscles. Also, the Oswestry Disability Index (ODI) and Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS) were used.
Results: Of the hospital employees included in the study, 56.5% had low back pain in the last month, and 81.9% had a his-tory of low back pain. The frequency of low back pain was significantly higher among those who work in a stressful working environment, stand for extended periods, lift patients or heavy subjects without using a lifting device, and transfer patients alone. In addition, it was determined that those who exercise regularly and are satisfied with their job had significantly less low back pain (p<0.05). The mean Biering-Sorensen test difference between the two groups was statistically significant (p<0.001). There was a significant difference between the groups with and without low back pain in terms of HADS-Anxiety and HADS-Depression subscale scores.
Conclusion: The study findings indicated that being a hospital worker is a risk factor for low back pain, and the decrease in the strength and endurance of the lower back muscles increases the risk of low back pain.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, hastane çalışanlarında bel ağrısı sıklığını ve bel ağrısı ile kişisel ve mesleki risk faktörleri arasındaki ilişkiyi incelemektir.
Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemini bir üniversite hastanesinde çalışan 270 hemşire ve 189 hasta bakıcı oluşturmaktadır. Demografik özellikler, bel ağrısı öyküsü ve bel ağrısı risk faktörleri kişisel bildirim anketleri ile sorgulandı. Gövde ekstansör kaslarının dayanıklılığını değerlendirmek için Biering-Sorensen Testi kullanıldı. Ayrıca Oswestry Engellilik İndeksi (ODI) ve Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADÖ) kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastane çalışanlarının %56.5’inde son bir ayda bel ağrısı, %81,9’unda ise bel ağrısı öyküsü vardı. Stresli bir çalışma ortamında çalışanlarda, uzun süre ayakta duranlarda, hasta veya ağır nesneleri kaldırma aracı kullanmadan kaldıranlarda ve hastaları tek başına nakledenlerde bel ağrısı sıklığı anlamlı olarak daha yüksekti. Ayrıca, düzenli spor yapan ve işinden memnun olanların bel ağrılarının anlamlı olarak daha az olduğu belirlendi (p<0.05). Biering-Sorensen testi orta-lamasında iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.001). Bel ağrısı olan ve olmayan gruplar arasında HAD-Anksiyete ve HAD-Depresyon alt ölçek puanları arasında anlamlı fark vardı.
Sonuç: Araştırma bulguları, hastane çalışanı olmanın bel ağrısı için bir risk faktörü olduğunu ve bel kaslarının kuvvet ve dayanıklılığındaki azalmanın bel ağrısı riskini artırdığını göstermiştir.