Objectives: The authors aim to present when to do physical therapy or surgery in geriatric patients with degenerative lumbar stenosis.
Methods: The authors retrospectively analyzed 250 patients who underwent physical therapy due to lumbar degenerative stenosis between December 2014 and April 2017. The patients were divided into two groups: Central canal stenosis and lateral recess/foraminal stenosis groups. Visual analogue scale and neurological claudication values of both patient groups were evaluated before and after physical therapy. The association between comorbid diseases and the frequency of surgery was also evaluated.
Results: 142 of the patients were female and 108 were male, and the mean age of these patients was 69 years. The mean onset of symptoms was 55 months. In the visual analog scale value of patients after physical therapy, the authors observed decreases of 4–6° in patients with central canal stenosis and 2–3° in patients with lateral recess/foraminal stenosis. In addition, the authors observed that patients with lateral recess/foraminal stenosis together with diabetes mellitus benefit less from physical therapy.
Conclusion: Physical therapy and rehabilitation play an important role in the treatment of lumbar stenosis. Physical therapy is the primary treatment option for patients who do not have motor muscle strength losses and incontinence and who have pain control through medications. The authors can consider surgical interventions in patients with lateral recess/foraminal stenosis who do not benefit from physical therapy at a satisfactory level.
Amaç: Çalışmada, dejeneratif lomber stenozu olan geriatrik hastalarda ne zaman fizik tedavi veya cerrahi yapılacağının araş-tırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Aralık 2014 ile Nisan 2017 tarihleri arasında lomber dejeneratif stenoz nedeniyle fizik tedavi gören 250 hasta retrospektif olarak analiz edildi. Hastalar santral kanal darlığı ve lateral reses/foraminal darlık olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki hasta grubunun vizüel analog skala ve nörolojik kladikasyo değerleri fizik tedavi öncesi ve sonrası değerlendirildi. Komorbid hastalıklar ile ameliyat sıklığı arasındaki ilişki de değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 142’si kadın 108’i erkek olup, yaş ortalaması 69’du. Semptomların ortalama başlangıcı 55 aydı. Fizik tedavi sonrası hastaların vizüel analog skala değerlerinde santral kanal darlığı olan hastalarda 4–6°, lateral reses/foraminal stenozu olan hastalarda 2–3° düşüşler gözlemlendi. Ayrıca, diabetes mellitus ile birlikte lateral reses/foraminal stenozu olan hastaların fizik tedaviden daha az fayda sağladığı tespit edildi.
Sonuç: Fizik tedavi ve rehabilitasyon lomber darlığın tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Motor kas gücü kayıpları ve inkontinansı olmayan ve ilaçlarla ağrı kontrolü olan hastalar için fizik tedavi birincil tedavi seçeneğidir. Fizik tedaviden tatmin edici düzeyde fayda görmeyen lateral reses/foraminal stenozlu hastalarda cerrahi girişim düşünebilir.