Intravenous Methylprednisolone as a Transition Treatment in Red Ear Syndrome: A Case ReportSerdar Kokar1, Ugur Uygunoglu21Department of Algology, Sanliurfa Training and Research Hospital, Sanliurfa/TURKEY 2Department of Neurology, Istanbul University - Cerrahpasa, Faculty of Medicine, Istanbul/TURKEY
Red ear syndrome (RES) is a rare condition of unknown etiology characterized by episodic attacks of unilateral ear pain, redness, and burning sensation. A 31-year-old male patient was admitted to our clinic with severe headache reaching up to five hours, presenting with short bursts of electric shock-like sensation, burning, and tingling in the left side of his face. The patient was unresponsive to previous medical treatments. Lidocaine 10% through intranasal route for sphenopalatine ganglion (SPG) and stellate ganglion blockade under the guidance of fluoroscopy also failed. Given that the Red-Ear syndrome shares similar pathophysiological pathways with trigeminal autonomic cephalalgias, the patient was treated with high-dose intravenous methylprednisolone, and since then he was symptom-free for six months. High-dose steroid therapy might be a good alternative in late-onset RES as a transition treatment. Keywords: Headache disorders, facial pain, steroid, stellate ganglion, sphenopalatine ganglion.
Kırmızı Kulak Sendromunun Geçiş Tedavisinde İntravenöz Metilprednizolon: Bir Olgu SunumuSerdar Kokar1, Ugur Uygunoglu21Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Algoloji Kliniği, Şanlıurfa 2İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul
Kırmızı kulak sendromu; epizodik tek taraflı kulak ağrısı, kızarıklık ve yanma hissi ile karakterize, etyolojisi tam olarak bilinmeyen nadir bir bozukluktur. 31 yaşındaki erkek hasta sol yüz yarımında yanma, karıncalanma ve elektrik çarpması şeklinde ortaya çıkan ve beş saate kadar uzayabilen baş ağrısı şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Önceki medikal tedavilere yanıt vermemiş olan hastaya intranazal yolla lidokain %10 ve floroskopi rehberliğinde stellat ganglion blokajı tedavileri sırasıyla uygulandı. Hasta bahsi geçen girişimsel ağrı tedavilerine de yanıt vermedi. Kırmızı kulak sendromunun trigeminal otonomik sefaljilerle benzer patofizyolojik özellikleri paylaştığı görüşünden yola çıkarak, hasta yüksek doz intravenöz metilprednizolon ile tedavi edildi ve takip eden altı ay süresince ağrısız olarak izlendi. Geç başlangıçlı kırmızı kulak sendromunun geçiş tedavisinde, yüksek doz steroidler iyi birer alternatif olarak değerlendirilebilir. Anahtar Kelimeler: Baş ağrıları, yüz ağrısı, steroid, stellat ganglion, sfenopalatin ganglion.
Corresponding Author: Serdar Kokar, Türkiye
|
|