Spinal anesthesia is one of the most frequently performed regional anesthesia techniques for a variety of surgeries world-wide. Cranial nerve palsy is a rarely reported complication of central neuraxial block. The etiology varies; however, it is most often associated with nerve compression or traction due to intracranial hypotension. In October 2023, we searched PubMed and Google Scholar databases for English-language articles published between 1952 and 2023. The following search terms were used in the search strategy: olfactory, optic, oculomotor, trochlear, trigeminal, abducens, facial, vestibulocochlear, glossopharyngeal, vagus, accessory, hypoglossal nerve palsies, and epidural, spinal anesthesia, or dural puncture. The search was limited to humans and case reports written in English. We analyzed 89 articles and case reports in this review. In this article, a review of 105 cases published so far in the literature is presented. Cranial nerve palsies were more common in obstetric and gynecological cases. The 6th cranial nerve palsy was reported most frequently. Paralysis of more than one cranial nerve may develop simultaneously and may be bilateral or unilateral. In general, unilateral paralysis has been observed. The most common finding in 3rd, 4th, and 6th cranial nerve palsies was diplopia. In 8th cranial nerve palsy, hearing loss was the most observed symptom. PDPH is mostly associated with cranial palsies in most cases. It was observed that early recognition of patients with symptoms and utilization of diagnostic methods were effective in treatment. The most common cranial nerve injuries following spinal and epidural anesthesia and dural puncture are 6th and 3rd cranial nerve palsies. Symptoms are believed to occur mainly due to variations in cerebrospinal fluid (CSF) pressure. It is recommended to design treatment plans based on the mechanism.
Keywords: Cranial nerve palsies, cranial nerves, epidural anesthesia, neuraxial blockage, spinal puncture.Spinal anestezi, tüm dünyada çeşitli ameliyatlar için en çok uygulanan bölgesel anestezi tekniklerinden biridir. Kraniyal sinir felci, santral nöroaksiyel bloğun nadiren bildirilen bir komplikasyonudur. Etiyolojisi değişkenlik göstermekle birlikte, en sık intrakraniyal hipotansiyona bağlı sinir sıkışması veya traksiyonu ile ilişkilidir. Ekim 2023’te PubMed ve Google Scholar veri tabanlarında, 1952 ile 2023 yılları arasında yayınlanmış İngilizce makaleler arandı. Bu derlemede, 93 makale ve olgu sunumunu analiz ettik. Bu makalede, literatürde şimdiye kadar yayınlanmış 105 vakanın bir derlemesi sunulmuştur. Kraniyal sinir felçleri obstetrik ve jinekolojik olgularda daha sık görüldü. En sık 6. kraniyal sinir felci bildirilmiştir. Birden fazla kraniyal sinirin felci aynı anda gelişebilir ve bilateral veya unilateral olabilir. Genel olarak tek taraflı paralizi gözlenmiştir. 3., 4. ve 6. kraniyal sinir felçlerinde en sık görülen bulgu diplopi idi. Sekizinci kraniyal sinir felcinde ise en fazla işitme kaybı görülmüştür. Semptomları olan hastaların erken tanınması ve tanı yöntemlerinin kullanılmasının tedavide etkili olduğu görülmüştür. Spinal ve epidural anestezi ve dural ponksiyon sonrası en sık görülen kraniyal sinir yaralanmaları 6. ve 3. kraniyal sinir felçleridir. Semptomların esas olarak beyin omurilik sıvısı (BOS) basıncındaki değişikliklere bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Tedavi planlarının mekanizmaya göre tasarlanması önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Epidural anestezi, kraniyal sinir felçleri, kraniyal sinirler, nöroaksiyel blokaj, spinal ponksiyon.