YAYIN KURALLARI / GUIDELINES FOR PUBLICATION | |
1. | Yayın Kuralları Guidelines for Publication Sayfa 6 Makale Özeti |
YAYIN KURULU / EDITORIAL BOARD | |
2. | Yayın Kurulu Editorial Board Sayfa 7 Makale Özeti |
EDITÖRDEN / EDITORIAL | |
3. | Editörden Editorial Sayfa 8 Makale Özeti |
4. | Postoperatif ağrı tedavisi Prevention and treatment of postoperative pain E. Alon, P. KnesslSayfalar 9 - 14 Cerrahi girişimin travması sonucu nöral yapıların direk olarak hasar görmesi ve nosiseptörlerin uyarılması ağrıya neden olur. Ağrı sonucunda sadece psikolojik değil patofizyolojik bir takım değişiklikler de olur. Akut postoperatif ağrının değişik kökenlerinin anlaşılması tedavi yaklaşımının da kendini oluşturur. Tedavi planlarını yaparken öncelikle yapılacak cerrahi girişimle ilgili temel özellikler öğrenilmelidir. Analjezik tedavi başlıca üç grup farmakolojik ajana dayanır: Opioidler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) ilaçlar ve lokal anestezikler. Opioidler peri- ve postoperatif analjezinin ana direğini oluşturur. Analjezik etkileşimin yanında bir takım istenmeyen etkileri de vardır: kaşıntı, bulantı, kusma, konstipasyon, üriner retansiyon, sedasyon ve solunum depresyonu. NSAİİ başlıca periferik etkilidir bu nedenle merkezi etkili opioidlerle kombinasyona uygundurlar. Lokal anestezikler postoperatif analjezide çoklukla epidural yoldan kullanılırlar. Postoperatif ağrı tedavisinin esas amacı rahatsızlığı azaltmak veya ortadan kaldırmak, iyileşme sürecine katkıda bulunmak, tedaviden kaynaklanan yan etkileri azaltmak veya etkili bir şekilde kontrol etmek ve tedavi masraflarını düşürmektir. |
5. | Trakeal tüp balonu içeriğinin postoperatif boğaz ağrısına etkisi Effect of the tracheal tube cuff content on the postoperative sore throat T. Özkan, G. K. Talu, M. Şentürk, A. Yavru, M TuğrulSayfalar 15 - 18 Boğaz ağrısı endotrakeal entübasyon sonucu sık görülen, rahatsız edici bir semptomdur. Boğaz ağrısı sıklığı ve derecesi farklılık göstermektedir. Çalışmamızda anestezi sırasında endotrakeal entübasyon tüpü (ETT) balonlarının farklı içeriklerinin postoperatif boğaz ağrısı üzerine etkilerini inceledik. ASA sınıfı I - III, majör abdominal cerrahi geçirmesi planlanan 185 hasta randomize olarak beş gruba ayrıldı. Entübasyon sonrası ETT balonlarına sırasıyla: % 4 lidokain (L) (Grup I, n = 38), % 4 L + 0.1 ml/10 ml % 10 NaHCO3 (Grup II, n = 36), % 0.9 NaCl (Grup III, n = 37), daha önceden 4 % L ile doldurulmuş ETT balonlarına entübasyon sonrası hava (Grup IV, n = 36), hava (Grup V, n = 38) konmuştur. Sonuçlar değerlendirildiğinde anestezi sırasında Grup I ve II hastalarında uyanma sırasında efor yapanların sayısı anlamlı olarak düşük bulunmuştur (sırasıyla 12, 4, 32, 26, 32, p<0.05). Grup II’ye kıyasla Grup III ve V’de 1. ve 24. postoperatif saatlerde boğaz ağrısı ve 100 mm analog skala (VAS) ile ölçülen ağrı şiddeti anlamlı olarak fazla bulunmuştur. L ile doldurulan ETT balonlarının, sürekli L kaynağı oluşturduğu için anestezi esnasında efor olmamasını sağladığı ve postoperatif boğaz ağrısı insidansını ve şiddetini azalttığı sonucuna vardık. |
6. | L-arjinin ve N-nitro-L-arjininin farelerde tail-flick cevabı ve morfin analjezisi üzerine etkisi The effects of L-arginine and N-nitro-L-arginine on tail-flick response and morphine analgesia in the mice H. Özbek, Y. Karataş, F. Aksu, D. Özcengiz, S. Y. İnan, G. IşıkSayfalar 19 - 25 Bu çalışmada ağrının modülasyonunda rolü olduğu bilinen nitrik oksid’in (NO) periferik yoldan uygulanan morfinin analjezik etkisindeki olası rolü incelendi. Bu amaçla NO prekürsörü L- arjinin ve bir NO sentaz inhibitörü N-nitro- L-arjininin (L-NA) morfin analjezisi üzerine etkileri incelendi. Analjezik etki, fare tail-flick testi ile değerlendirildi. L-arjinin (300 ve 500 mg/kg, i.p.) ve L-NA (4-16 mg/kg, i.p.) tail-flick cevabını değiştirmedi. Morfinle birlikte uygulandıklarında ise L-arjinin morfinin etkisini değiştirmezken L-NA morfinin etkisini potansiyalize etti. Opioid antagonisti nalokson, L-NA + morfin kombinasyonunun analjezik etkisini önledi. Bu sonuçlar NO sentezinin azalmasının periferik yoldan uygulanan morfinin analjezik etkisini artırdığını göstermektedir. |
7. | Rejyonel intravenöz anestezide prilokain ve prilokain meperidin kombinasyonunun karşılaştırılması Prilocaine and prilocaine - meperidine combination in regional intravenous anesthesia S. Tuncer, H. Barışkaner, L. Pirbudak, Ş. OtelcioğluSayfalar 26 - 29 Bu çalışmada intravenöz rejyonel anestezide prilokain ve dozu - konsantrasyonu azaltılmış prilokain - meperidin kombinasyonunun sensoryal ve motor blok gelişimi üzerine etkileri ile yan etkilerini değerlendirmeyi amaçladık. Üst ekstremite operasyonu geçirecek ASA I-II grubu 30 hasta çalışmaya alınarak rasgele iki gruba ayrıldı. I. Gruba % 1’lik prilokain, II. Gruba % 0.5 prilokain + 1 mg/kg meperidin 40 ml içersinde sulandırılarak 90 saniye içinde intravenöz rejyonel anestezi tekniğine göre uygulandı. İki grup arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlılığı Mann Whitney-U testi ile değerlendirildi ve p<0.05 anlamlı kabul edildi. Sonuç olarak, düşük doz ve konsantrasyondaki prilokaine meperidin eklenmesi ile hastalarda postoperatif ağrı şiddetinin daha az olması, analjezi ve motor bloğun daha erken başlamasını gözledik. Bu nedenle bu kombinasyonun daha uygun olduğu kanısına varılmıştır. |
8. | Administration of ropivacaine and ropivacaine + clonidine combinations through epidural catheter inserted peroperatively and assessment of its effect on postoperative parameters and hemodynamics Epidural kateterden verilen ropivakain ve ropivakain + klonidin kombinasyonunun hemodinami ve postoperatif parametreler üzerine etkisi D. Memiş, A. Turan, Z. PamukçuSayfalar 30 - 34 Çalışmamız epidural yolla uygulanan ropivakain ve ropivakain+klonidin kombinasyonlarının postoperatif analjezi ve vital bulgulara etkilerini karşılaştırmak amacıyla 30 olguda gerçekleştirildi. Grup I’deki (n=15) hastalara % 0.5 ropivakain, Grup II’deki (n=15) hastalara % 0.5 ropivakain + 1 µgr/kg klonidin verildi. Olguların 24 saatlik süre içindeki ortalama arter basıncı, kalp atım hızı, periferik oksijen satürasyonu, dakika solunum sayısı, ağrı skorları, analjezi süresi ve yan etkileri izlendi. Grup I ve II arasında ortalama arter basıncı, kalp atım hızı, periferik oksijen satürasyonu, dakika solunum sayısı açısından istatistiksel bir fark bulunmadı (p>0.05). Grup I ve II’de postoperatif 1/2. saatte ölçülen VAS değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak aralarında fark bulunmazken (p>0.05), 2. ve 4. saatlerdeki VAS değerleri Grup II’de Grup I’e göre anlamlı derecede düşük bulundu (p<0.05). 6., 12. ve 24. saatlerde ölçülen VAS değerleri gruplar arasında karşılaştırıldığında fark bulunmadı (p>0.05). Postoperatif analjezi süresi ve postoperatif 24 saatte tüketilen toplam morfin dozu ortalama değeri açısından gruplar arasında fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak; ropivakain + klonidin kombinasyonunun epidural yoldan kullanımının sadece ropivakain verdiğimiz gruba göre daha etkin bir analjezi sağladığını düşünmekteyiz. |
9. | Postoperatif analjezide i.v. PCA ile fentanil ve fentanil + klonidin kullanımının karşılaştırılması Comparison of fentanyl and fentanyl + clonidine usage for postoperative analgesia with i.v. PCA A. Alagöl, F. Kavak, Z. Pamukçu, N. TuranSayfalar 35 - 42 Bu çalışmada total abdominal histerektomi + bilateral salpingooferektomi (TAH + BSO) operasyonu geçiren 40 hastada analjezi amacıyla i.v. PCA yöntemiyle fentanil ve fentanil+klonidin uygulamalarının analjezik etkinliği, hemodinamik ve yan etkileri karşılaştırılmıştır. PCA cihazı ile I. Grupta fentanil 0.5 µg/kg yükleme dozu, 15 dk. kilitli kalma süresi ve 20 µg bolus dozu şeması ile uygulanmış, II. Grupta ise aynı protokole 2.5 µg/kg yükleme ve 10 µg bolus dozu ile klonidin eklenmiştir. 0., 2., 6., 9., 12., 18. ve 24. saatlerde ağrı (Numeric Rating Scale - NRS), sistolik ve diyastolik arter basıncı (SAB, DAB), kalp atım hızı (KAH), solunum sayısı (SS), SpO2, sedasyon ve yan etkiler, toplam ve başarılı istek ile hastaların tedavi hakkındaki görüşleri kaydedilmiştir. Ağrı skorları (6. saatten itibaren), SAB, DAB ve KAH ile yan etkiler ve toplam istek sayısı II. Grupta düşük bulunmuştur. Solunum sayısı, II. Grupta 24. saatte anlamlı düşük bulunmakla birlikte, iki grupta da fizyolojik sınırlarda kalmıştır. Sonuç olarak, postoperatif analjezi amacıyla i.v. PCA uygulamasında fentanil etkili olmakla birlikte, fentanil+klonidin ile daha etkin analjezi sağlanması ve yan etkilerin daha az olması nedeniyle, bu kombinasyonun tercih edilebileceği kanısına varılmıştır. |
10. | Laparoskopik kolesistektomi sonrası postoperatif ağrı tedavisinde intraperitoneal bupivakain enjeksiyonu ve infüzyonu Intraperitoneal bupivacaine injection and infusion for postoperative pain management in laparoscopic cholecystectomy Ü. Karadeniz, H. Yaşıtlı, Ö. Erdemli, S. ÜnverSayfalar 43 - 48 Laparoskopik kolesistektomi sonrası parietal, viseral ve omuz ağrısı olmak üzere üç tip postoperatif ağrı oluşmaktadır. Bu prospektif çalışmanın amacı bir subfrenik kateter yardımı ile oluşturulan lokal analjezinin sistemik analjeziye kıyasla postoperatif ağrıya etkisini araştırmaktır. Elektif kolesistektomi ameliyatı olacak (ASA I-II) 60 hastaya hastane etik komitesinin izni alındıktan sonra, lokal anestezik ve plasebo solusyonlar bir subfrenik kateter yardımı ile şu şekilde verildi: S1 pnömoperitoneum oluşturulduktan sonra bolus enjeksiyon, S2 operasyon sonunda bolus enjeksiyon, S3 operasyondan sonra postoperatif dönemde dört saat boyunca infüzyon. Hastalar randomize olarak dört gruba ayrıldı. Grup I’e (kontrol) S1, S2, S3’de 20 ml % 0.9 salin; Grup II’ye (pre-kolesistektomi) S1’de 20 ml % 0.5 bupivakain, S2 ve S3’de 20 ml % 0.9 salin; Grup III’e (post-kolesistektomi) S2’de 20 ml % 0.5 bupivakain, S1 ve S3’de 20 ml % 0.9 salin; Grup IV’e (infüzyon) S1 ve S2’de 20 ml % 0.9 salin, S3’de 20 ml % 0.5 bupivakain infüzyonu uygulandı. Hastaların postoperatif dönemdeki ağrıları vizüel analog skala (VAS) ile değerlendirildi. Kullanılan analjezik ajan miktarı (VAS ? 4 ise i.m. veya i.v. meperidin), omuz ağrısı, bulantı ve kusmanın varlığı kaydedildi. Postoperatif VAS ağrı skorları, kontrol grubuna göre bütün gruplarda daha az olmasına rağmen, sadece infüzyon grubunda istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu. En az analjezik ihtiyacı da infüzyon grubunda oldu. |