Objectives: The aim of this study was to evaluate the efficacy of consecutive facet medial branch (FMB) radiofrequency denervation (RFD) and dorsal root ganglion pulse radiofrequency (DRG PRF) therapy in patients with chronic lumbar facet joint pain.
Methods: The study included 27 patients with chronic lumbar pain who had ≥50% pain reduction after FMB block for suspected lumbar facet syndrome and subsequently underwent FMB RFD together with PRF to the adjacent DRG. The patients were retrospectively analyzed in terms of age, gender, pre-procedure symptom duration, history of previous back surgery, FMB RFD and DRG PRF level and side, and numerical rating scale scores immediately before and at 1, 3, and 6 months after the procedure, and subjective pain reduction at 6 months post-treatment. Treatment success was defined as ≥50% subjective pain reduction at 6 months.
Results: A total of 19 women and 8 men with a mean age of 57.7±12.4 years were analyzed. Twenty patients (74.1%) had no prior history of low back surgery. The success rate of the procedure in terms of subjective pain reduction at 6 months was 82.5% (n=25). The subjective percentage of pain reduction at post-procedure 6 months was significantly lower in patients with a pre-procedure symptom duration of 12 months or longer compared to those whose pre-procedure symptom duration was <12 months (p=0.04).
Conclusion: Our study results show that the analgesic efficiency of DRG PRF added to FMD RFD treatment can be increased in patients with short symptom durations.
Amaç: Bu çalışmanın amacı; kronik lomber faset eklem ağrısı tanısı almış hastalarda ardışık uygulanan faset medial dal radyofrekans denervasyonu ve dorsal kök gangliyon pulse radyofrekans uygulamasının lomber faset eklem ağrısı üzerine etkinliğinin değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Lomber faset sendromu ön tanısı düşünülerek yapılan faset medial dal blokajı sonrası ağrısında %50 ve üzeri iyileşme sağlanabilen ve sonrasında komşu dorsal kök gangliyona pulse radyofrekans ile birlikte faset medial dal radyofrekans denervasyonu uygulanan 27 hastanın yaş, cinsiyet, semptom süresi, geçirilmiş cerrahi öyküsü, faset medial dal radyofrekans denervasyonu ve dorsal kök gangliyon pulse radyofrekans işlemlerinin uygulandığı lomber seviyeleri ve yönleri, işlem öncesi, sonrası birinci ay, üçüncü ay ve altıncı ay sayısal ağrı derecelendirme ölçeği skorları ve altıncı ayda “ağrıda subjektif azalma oranları” retrospektif olarak değerlendirildi. Tedavi başarısı, işlem sonrası ağrının altıncı ayda %50 ve üzeri azalması olarak tanımlandı.
Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 57,7±12,4 yıl olan 19’u kadın, 8’i erkek toplam 27 hasta dahil edildi. Hastaların %74,1’inin (n=20) daha önce bel cerrahisi geçirme öyküsü yoktu. Hastaların altıncı ayda “ağrılarının subjektif azalma oranlarına” göre işlem başarı oranı %82,5 (n=25) olarak bulundu. Bununla birlikte semptom süresi 12 ay veya daha uzun olan hastalarda, kısa olanlara göre, tedavi sonrası altıncı ayda subjektif ağrı azalması oranları daha düşük tespit edildi (p=0,04).
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, semptom süresi kısa olan hastalarda faset medial dal radyofrekans denervasyonu tedavisine eklenen dorsal kök gangliyon pulse radyofrekans uygulamasının analjezik etkinliği artırılabileceğini göstermektedir.