Objectives: Patients with RLS suffer nonrestorative sleep, daytime sleepiness, fatigue, and concentration problems. In addition, dialysis itself effects the psychological and social life of the patient negatively. The aim of this study was to determine the prevalence of RLS in patients on regular hemodialysis, and its relationship with patients’ quality of life, socio-demographic and laboratory data.
Methods: One hundred and eighteen stable chronic hemodialysis (HD) patients referring to the hemodialysis unit of Turkish Kidney Foundation and 49 patients that met IRLSSG diagnostic criteria were included into the study. IRLSSG Diagnostic Criteria and International Restless Leg Syndrome rating scale were used as a guideline to diagnose and evaluate the severity of RLS. Short form-36 health survey was used to evaluate the quality of life. For statistical analysis, the “SPSS for Windows” package program was used.
Results: A total of forty-nine patients, of whom 26 were female and 23 were male, that met IRLSSG diagnostic criteria were included into the study. Mean age of the patients was 61.35±13.17 years. There was a negative correlation between the IRLSS score and SF36 Physical Score, Mental Score and Total Score, respectively (p=0.018 r=-0.351, p=0.01 r=-0.380, p=0.00 r=-0.499). There was no significant correlation between the IRLSS score and dialysis duration, blood ferritin and parathyroid hormone and other comorbid diseases.
Conclusion: RLS is a common distressing problem in patients with ESRD, which negatively impacts functional health status. Clinicians should be aware of the symptoms of RLS to decrease morbidities related with quality of life.
Amaç: Huzursuz bacak sendromu (HBS) ağrı, dinlendirici olmayan uyku, gündüz uyku hali ve konsantrasyon bozuklukları yaratan bir hastalıktır. Düzenli hemodiyalize giren son dönem böbrek yetersizliği olan hastalarda huzursuz bacak sendromunun sıklığının artmış olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada düzenli hemodiyalize giren hastalarda huzursuz bacak sendromu ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Türk Böbrek Vakfı Diyaliz Ünitesi’ne ayaktan başvuran 118 kronik hemodiyaliz hastası değerlendirildi. Uluslararası Huzursuz Bacak Sendromu Çalışma Grubu’nun (IRLSSG) belirlediği tanı kriterlerne uyan 49 hasta çalışmaya dahil edildi. Huzursuz bacak sendromu sempromlarının şiddeti Uluslararası Huzursuz Bacak Sendromu Sınıflama Skalası (IRLS) kullanılarak değerlendirildi. Yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla KısaForm-36 (KF-36) ölçeği kullanıldı. Hastaların demografik özellikleri, komorbid hastalıkları ve laboratuvar verileri kaydedildi. İstatistiksel analizde SPSS paket program kullanıldı.
Bulgular: Uluslararası Huzursuz Bacak Sendromu Çalışma Grubu tanı ölçütlerini karşılayan 26 kadın 23 erkek toplam 49 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 61.35±13.17 yıldı. IRLS skoru ile KF-36 Fiziksel, Zihinsel ve Toplam skorlar arasında istatistiksel açısından anlamlı negatif korelasyon saptandı (p=0.018 r=-0.351, p=0.01 r=-0.380, p=0.00 r=-0.499). IRLS skoru ile diyaliz süresi, yaş, serum ferritin, PTH ve komormid hastalıklar ile anlamlı ilişki bulunmadı p>0.05).
Sonuç: Huzursuz bacak sendromu diyalize giren son dönem hastalarda sık rastlanan bir sorun olduğu düşünülmektedir. Huzursuz bacak sendromuna bağlı ağrı ve diğer semptomların son dönem böbrek yetersizlikli hastaların yaşam kalitesini kötü yönde etkileyebileceği düşünülerek bu yakınmalara yönelik tanı ve tedavi yaklaşımları bu hastaların yaşam kalitelerinin artırılmasına katkıda bulunacaktır.