Objectives: The purpose of the study is examining the personal, occupational and psychosocial risk factors affecting the low back pain prevalence in healthcare workers.
Methods: Our study included a total of 1682 participants (1010 female, 672 male) working at Denizli State Hospital. Low back pain part in the general section of Standardized Nordic Musculoskeletal Questionnaire (SNMA) is used in the evaluation of point and annual prevalence. Stress levels were used as Perceived Stress Scale and the job satisfaction was used as Job Satisfaction Scale.
Results: Life-time low back pain prevalence of healthcare workers was determined as 53%, and based on SNMA. It was determined that the low back pain was most common among medical secretaries (56.9%). Elder age, female gender, high Body Mass Index (BMI) (p=0.002), being married and lack of exercise habit (p=0.009), working for more than 4 hours by standing (p=0.012) and sitting at the desk (p=0.021), using computer for more than 4 hours (p=0.0001), increased years of service (p=0.001) and low job satisfaction (p=0.001) were determined as factors increasing the low back pain risk.
Conclusion: Our study has demonstrated that healthcare workers are among the group with high risk of low back pain.
Amaç: Sağlık çalışanlarında bel ağrısı prevalansını, etkileyen kişisel, işle ilişkili ve psikososyal risk faktörlerini incelemektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Denizli Devlet Hastanesi’nde görev yapan, çalışmaya katılmayı kabul eden 1010 kadın ve 672 erkek toplam 1682 katılımcı dâhil edilmiştir. Nokta ve yıllık prevalansın değerlendirilmesinde Standardize Nordik Muskuloskeletal Anketinin (SNMA) genel bölümünde yer alan bel ağrısı ile ilgili kısım kullanılmıştır. Psikososyal faktörlerin değerlendirilmesi kapsamında, katılımcıların stres düzeyi ‘Algılanan Stres Ölçeği’, iş memnuniyeti ‘İş Doyum Ölçeği’ kullanılarak gerekli veriler elde edilmiştir.
Bulgular: Sağlık çalışanlarında yaşam boyu bel ağrısı prevalansı %53 olarak saptanmıştır. En fazla bel ağrısının tıbbi sekreterlerde (%56,9) olduğu tespit edilmiştir. İleri yaş, kadın cinsiyet, Vücut Kitle İndeksinin (VKİ) yüksek olması (p=0,002), evli olmak ve egzersiz alışkanlığının olmaması (p=0,009), ayakta durarak (p=0,012) ve oturarak 4 saatten fazla çalışma (p=0,021), 4 saatten fazla bilgisayar kullanma (p=0,001), artmış hizmet yılı (p=0,001) ve iş memnuniyetinin az olması (p=0,001) bel ağrısı riskini artıran faktörler olarak saptanmıştır.
Sonuç: Çalışmamız sağlık çalışanlarının bel ağrısı açısından yüksek risk grubunda olduğunu göstermiştir.