Rüptüre olan diskten kaynaklanan bel aðrýsý genel olarak çözümlenmemiþ bir problemdir. Birçok tedavi seçeneði geliþtirilmiþ ve denenmektedir, fakat uzun dönemde tatmin edici sonuçlarý çok azdýr. Bununla beraber çeliþkili sonuçlarýn en sýk sebepleri, hasta seçiminin yetersizliði, amacýndan yoksun deðerlendirme parametreleri, tanýnýn güvenilmezliði ve çoðu kez ispatlanmamýþ özel tedavi þekillerinin seçim kritelerinde eksiklerin olmasýdýr. Kemonukleozis, konservatif tedavilerin etkisiz olduðu disk herniasyonlarýna baðlý olan hem siyatik hem de bel aðrýlarýnýn tedavisinde basit ve maliyeti düþük yöntemlerdir.

Low back pain caused by an internally disrupted disc is a universal unresolved problem. Many treatment options have been tried and many are in development, but few have satisfactory long-term results. Although the most often used excuse for inconsistent results is poor patient selection and the lack of objective evaluation parameters, the diagnosis is often elusive and definitive selection criteria for any specific treatment modality is usually unproven. Chemonucleolysis is a cost-effective and simple method for treating both low back pain and sciatica caused by herniated discs where conservative methods are ineffective.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Çalýþmamýzda intravenöz parasetamolün preemptif uygulamasýnýn lomber diskektomi
hastalarýnda post operatif aðrýya olan etkisi araþtýrýldý.
Lomber disk hernisi nedeniyle opere edilecek 90 hasta, etik komite izni ile çalýþmaya alýnarak rastgele üç gruba ayrýldý. Standart genel anestezi uygulanan tüm hastalardan Grup I’deki hastalara (n=30) anestezi indüksiyonunundan 15 dakika önce 1 gr parasetamol iv infüzyon, Grup II’deki hastalara (n=30) ise 1 gr parasetamol iv operasyon bitiminden 15 dakika önce infüzyon þeklinde uygulandý. Grup III ( n=30 ) ise kontrol grubuydu. Post operatif analjezileri i.v. morfin PCA ile saðlanan hastalarýn aðrýlarý 0.,1.,2.,3.,6.,12.,24. saatlerde Vizüel Analog Skala ( VAS ) ile deðerlendirildi. Ýlk analjezik istem zamaný, kullanýlan toplam morfin miktarý ve yan etkiler kaydedildi. Grup I ve II’nin VAS deðerleri, 24 saatlik toplam morfin kullanýmý ve ilk morfin istem zamanlarý Grup III’den anlamlý olarak farklý bulunmuþtur( p<0.001). Sonuç olarak, lomber diskektomi olgularýnda 1 gram parasetamolün preoperatif uygulamasýnýn preemptif analjezik etkinliði olmadýðý kanaatindeyiz.

In this study, postoperative analgesic effects of intravenous paracetamol administration in lumbar discectomy patients were evaluated. After the approval of ethic committee, 90 patients undergoing lumbar disc hernia operation randomly divided into 3 groups. After standart general anesthesia, patients in group I received 1 gr i.v. paracetamol infusion 15 minutes before the induction, patients in group II received i.v. paracetamol infusion started 15 minutes before the end of surgery. i.v morphine via PCA is used for postoperative analgesia maintenance and patients pain scores were assessed with VAS at 0., 1., 2., 3., 6., 12. and 24. hours. First analgesic requirement time, total morphine consumption and side effects were recorded. In group I and II, VAS scores, 24 h morphine consumption and first morphine requirement times were significantly different comparing to group III. As a result, we think that in lumbar discectomy cases preoperative administration of 1 gr paracetamol has no preemptive analgesic effect.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Kanser hastalarýnda aðrý tedavisinin günümüz týbbýndaki ilerlemelere raðmen çeþitli nedenlerle yetersiz olduðu ve bu durumun ciddi sorunlara neden olduðu bildirilmektedir. Bu çalýþmada üniversite hastemizdeki dahili ve cerrahi anabilim dallarýnda çalýþan araþtýrma görevlisi ve uzman doktorlarýn kanser aðrýsý tedavisi ile ilgili fikir, bilgi ve yaklaþýmlarýnýn anket yöntemiyle deðerlendirilmesi amaçlanmýþtýr. Çalýþmaya dahil edilen doktorlarýn (n=428) %80’ine ulaþýlabilmiþ (n=341) ve bu doktorlarýn da %83’ünden (n=284) yanýt alýnabilmiþtir (yanýt oraný %66.4). Yüzde 60’ý aðrýsý olan kanser hastalarýyla haftada en az bir defa karþýlaþan bu doktor grubunun, 2/3’nün týp fakültesinde, 4/5’inin uzmanlýk eðitimleri sýrasýnda aðrý tedavisiyle ilgili eðitimi almadýðý; alýnan eðitiminse nicelik ve nitelik olarak kýsýtlý, doktorlarý tatmin etmekten uzak olarak tanýmlandýðý görülmüþtür. Doktorlarýn aðrýnýn yaygýnlýðýnýn farkýnda olduklarý, ancak gerçekte ve
kendi çalýþma koþullarýnda tedavi edilebilirliði konusunda kötümser olduklarý gözlenmiþtir. Çalýþmanýn sonuçlarý aðrý tedavisinde sorunlarýn giderilmesi için planlanacak eðitim ve stratejik yaklaþýmlara özgün hedeþer göstermektedir. Doktorlarýn çoðunluðu saðlýk personeli ya da sisteminin, hastalardan kaynaklanan sorunlardan daha önemli olduðunu
düþünmekte; aðrý tedavisine, kanser tedavisine göre öncelik vermekte, ancak yarýsý opioid reçetesi yazarken, yasal düzenlemeler nedeniyle etkilenmekte; yaklaþýk 3/4’ü ise, opioid kullanýmýnýn yüksek oranlarda psikolojik baðýmlýlýk ya da ilaç suistimaline neden olduðuna inanmaktadýr. Doktorlarýn 2/3’ü kendini yetersiz hissetmekteyken, özellikle opioidlerle ilgili bilgi, beceri, eðitim ve deneyim gerektirebilecek bazý konularda yoðunlaþan yetersizliklerin söz konusu olduðu gözlenmiþtir. Opioidler ya da adjuvan ilaçlar düþük oranlarda tanýnmakta, aðrý fizyolojisiyle ilgili nosiseptif terimi ise doktorlarýn yalnýzca % 15’i tarafýndan doðru olarak bilinmektedir.

Cancer pain management is still reported to be inadequate despite of recent developments in medicine, resulting in serious outcomes. This study is to evaluate opinions, knowledge and attitudes of doctors working and/or being trainedg in surgical and medical departments in our university hospital, towards cancer pain management via a questionnaire. Of all doctors approached, eighty percent could be reached and 83% of them completed the questionnaire. In this group of doctors, reportedly 60% evaluating cancer patients with pain at least once in a week, most had not have any formal education about cancer pain management during their medical school or residencytraining and the ones reporting "any" education, described this as "limited in quality and as hours of lessons" and were not satisfied. The results of this survey suggest specific targets for the strategic and educational projects to overcome some of the barriers against the optimal cancer pain management. Most of the doctors believe that barriers originating from health professionals and systems are more important than the ones resulting from patients and give high priority to treatment of cancer pain relative to the treatment of cancer; but still half of them report that legal regulations have some influence on opioid prescription; and almost three quarters of them believe that opioid use may cause high rates of psychological addiction or abuse. Two thirds of the doctors feel themselves "insufficient" in cancer pain management, being more prominent in tasks requiring knowledge, skill, education and experience about opioid use.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Ketamin ve Ropivakainin pediatrik hastalarda etkinliði Randomize, plasebo kontrollü ve çift kör olarak düzenlenen bu çalýþmada, ropivakainle kaudal blok altýnda elektif herni tamiri yapýlacak pediatrik hastalarda preemptif intravenöz ketamin ve plasebonun etkilerinin karþýlaþtýrýlmasý ve deðerlendirilmesi yapýlmýþtýr. MATERYAL-METOD: planlý herni tamiri operasyonu geçirecek olan 1- 12 yaþlarý arasýnda, ASA I-II grubu 60 hasta çalýþmaya dahil edilmiþtir. Hastalar randomize olarak 3 gruba ayrýlmýþtýr. Grup K hastalara anestezi indüksiyonundan önce intravenöz yolla 0.5 mg/kg ketamin, Grup R hastalara kaudalden 0.7 mg/kg %0.2 ropivakain ve intravenöz yoldan 2 ml normal salin, Grup RK hastalara kaudalden 0.7 mg/ml %0.2 ropivakain ve intravenöz 0.5 mg/kg ketamin verilmiþtir. Anestezi süresince hastalarýn kalp hýzý, end-tidal CO2, pulse oksimetri, kan basýnçlarý ve BIS(bispektral indeks) takibi yapýlmýþtýr. Postopertif analjezi etkinliði Objektif Aðrý Skalasý (OPS) ile deðerlendirilmiþ ve analjezik ihtiyacý operasyon sýrasýnda ve sonrasýnda kayýt edilmiþtir. BULGULAR: Grup R ve Grup RK arasýnda fentanil tüketiminde faklýlýk görülmedi, anestezi sýrasýnda Grup K hastalardaki fentanil tüketimi önemli derecede yüksekti, Grup R ve Grup RK, Grup K ile karþýlaþtýrýldýðýnda OPS deðeri önemli derecede yüksek olarak görüldü. SONUÇ: Elektif herni tamiri yapýlan pediatrik hasta grubunda kaudal uygulamalarda uygun dozlarda ropivakain ile peroperatif ve postoperatif dönemlerde tatmin edici analjezi saðlanabilmiþ ve yan etki görülmemiþtir. Uygulanan ketamin dozlarýnda ise preemptif etki elde edilememiþtir.

OBJECTIVE: We have evaluated and compared the preemptive efficacy of intravenous ketamine with placebo and caudal ropivacaine in pediatric patients going under elective hernia repair. METHODS: 60 ASAI-II pediatric patients ages between 1-12. The patients were divided into 3 groups randomly. Group K patients had 0.5mg/kg ketamine by intravenous route before induction,Group R patients had 0.7 mg/kg 0.2% ropivacaine caudally and 2ml normal saline intravenously,Group RK patients had 0.7 mg/kg 0.2% ropivacaine caudally and 0.5mg/kg ketamine by intravenous routeAll patients had standard anesthesia technique. Heart rate (HR), pulse oximetry, and systolic and diastolic blood pressure (BP), and BIS (bispectral index) were obtained during anesthesia, In addition, end-tidal carbon dioxide concentration was monitored. The efficacy of postoperative analgesia was documented by objective pain scale (OPS). Analgesic requirements during and after the surgery documented RESULTS: While there was no significant differences in fentanyl consumption between the groups GR and GRK, fentanyl consumption was found to be significantly higher in group K during anesthesia.When compared with GR and GRK, GK had significantly higher OPS values. During postoperative period Group K patients demanded for additional analgesics in significantly shorter time than group R and Group K patients. GK patients had consumed significantly higher amounts of acetaminophen after surgery CONCLUSION: Caudal application of ropivacaine in appropriate doses provides satisfactory peroperative and postoperative analgesia with no side effects in pediatric patient group going under elective hernia repair where as ketamine with the applied doses has no preemptive effect.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Gabapentin nöropatik aðrý tedavisinde analjezik olarak kullanýlmaktadýr. Bu çalýþmada civa zehirlenmesine baðlý nöropatik aðrý geliþen bir çocukta gabapentinin etkinliði deðerlendirildi. Tedavi süresince hastanýn aðrýsý azaldý ve minimal yan etki gözlendi. Çocuk da, nöropatik aðrý tedavisinde gabapentin, etkin analjezi saðlamakta ve oldukça iyi tolere edilmektedir.

Gabapentin is used as an analgesic in neuropathic pain. In this report a children with nerophatic pain because of mercury poising was followed-up for pain and side effects with the use of gabapentin. Pain reduction was good throughout the patient treatment. Severe side effects did not occur. Gabapentin was effective and well tolerated in the treatment of neuropathic pain in children.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

PFO’nun embolizasyonunun migren ataklarýna yol açtýðý düþünülmektedir. Bu baðlamda PFO boyutu, fonksiyonel potansiyeli etyolojide rol oynayabilir. Editöre mektubumuzda bu karmaþýk etyoloji, PFO diagnostik yöntemleri ve sonuç iliþkileri irdelenmektedir.

Cerebral embolization through a PFO is considered to be a possible cause of migraine attack, therefore the size of the PFO and its ‘functional potential’ should play an important etiological role in migraine. However, this relationship remains complex due to various methodological issues. We have highlighted some of the important issues related to the diagnostic methodology for PFO and the interpretation of the results.
Mere detection of the presence of PFO in patients with migraine may not delineate their true relationship for a better understanding and planning a definitive treatment. There is an urgent need for standardizing the diagnostic methods as well as the criteria for the grading the ‘functional status’ of PFO.

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Makale Özeti | Tam Metin PDF

Makale Özeti | Tam Metin PDF